Milletlerin tarihini şekillendiren dönüm noktaları vardır. Bizim tarihimizde de 12 Mart ve 18 Mart, bağımsızlık mücadelesinin ve vatan sevgisinin en büyük nişanelerindendir.

12 Mart 1921, Türk milletinin bağımsızlık ruhunu ve azmini yansıtan İstiklal Marşı’nın kabul edildiği tarihtir. Mehmet Akif Ersoy’un kaleminden dökülen bu eşsiz eser, vatan sevgisini, inancı ve mücadele ruhunu en derin şekilde anlatır. “Korkma!” diye başlayan dizeler, milletimizin hiçbir zaman esareti kabul etmeyeceğinin en güçlü ifadesidir. Bugün İstiklal Marşı’nı her okuduğumuzda, bağımsızlık uğruna verilen mücadeleleri hatırlıyor ve Mehmet Akif Ersoy’u saygıyla anıyoruz.

18 Mart 1915 ise Türk milletinin kahramanlık destanlarından biri olan Çanakkale Zaferi'nin kazanıldığı gündür. Çanakkale’de, vatan uğruna canını ortaya koyan Mehmetçiklerimiz, “Çanakkale geçilmez!” sözünü tarihe altın harflerle yazdırmıştır. Onlar, inançları, vatan sevgileri ve fedakarlıklarıyla tüm dünyaya Türk milletinin azmini göstermiştir. Bugün bu zaferi anarken, vatan uğruna şehit düşen tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyoruz.

Bu iki önemli tarih, milletimizin bağımsızlık aşkını ve vatan sevgisini bizlere hatırlatırken, aynı zamanda bizlere büyük bir sorumluluk da yüklemektedir. Atalarımızın canı pahasına savunduğu bu vatanı korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere daha güçlü bir şekilde bırakmak hepimizin en büyük görevidir.

Unutulmamalıdır ki, İstiklal Marşı’mızdaki her mısra ve Çanakkale’de kazanılan her zafer, milletimizin bağımsızlık ruhunun ve sarsılmaz iradesinin en büyük kanıtıdır.